İç Denetimi Maliye Bakanlığının Elinden Kurtarın...

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 20 Şubat 2008 10:28, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Bugün Türkiye'de Maliye Bakanlığının koordinesinde uygulamaya sokulmaya çalışılan iç denetimin, uluslararası standartlara sahip, evrensel geçerliliği olan iç denetimle pek bir ilgisi yoktur. Muhasebe ve iç kontrol kalıplarına mahkum edilen ve de harcama denetimi olarak belletilme gayreti içerisine girilen şeyin tarifi artık birileri tarafından yapılmak zorundadır.

1. Neden iç denetim?

Türk kamu yönetiminde teftiş ? denetim özelinde bir reforma gidilme ihtiyacı şu sebeplere dayandırılmaktadır:

Teftiş kurullarının katma değer yaratamayacak duruma gelmesi;

Değişimin, dönüşümün bayraktarlığını yapacaklarına, insanların/milletin yararına olanı destekleyip teşvik edeceklerine kendi menfaatlerini önceleyerek statükonun bekçiliğini yapmak gibi elitist bir duruş sergilemeleri;

Bürokraside varolan oligarşik yapılar yetmiyormuş gibi bir de teftiş oligarşisinin türemeye başlaması;

Müfettişlerin/denetim elemanlarının soruşturma yetkilerini abartmaları ve süistimal etmeleri neticesinde sürekli kötü polisi oynamaktan haz almaya başlamaları;

Haset kişiliklerle bürünerek icra makamlarında oturanları alaşağı etmek için teftişin bir araç olarak bizzat denetim elemanlarınca kullanılması;

Teftiş kurullarının; mevcut bilişim çağına, insan odaklı çağdaş yönetim ilkelerine ve yeni yönetişim felsefesine uyum sağlayamaması neticesinde zamanın dışında kalması;

Yapıcı olmak ve yönetimi geliştirmek gibi bir misyon tercih edileceğine, metot olarak yönetimin sürekli hırpalanması ve horlanması yolunun yeğlenmesi.

Sıralanan bu sebepler, kaçınılmaz olarak iç denetimin devreye girmesine yol açmıştır.

Hataların önlenmesi, risk ve zayıflıkların belirlenmesi, iyi uygulama örneklerinin yaygınlaştırılması, yönetim sistemlerinin ? süreçlerinin geliştirilmesi ve yönetime yardımcı olmak ve değer katmak gibi amaçlarla iç denetim, klasik teftiş kurullarının çağını sona erdirmek üzere, 2006 yılından bu yana fiilen Türk bürokrasisinde yerini almıştır.

12 Temmuz 2006 tarihli ve 26226 sayılı Resmi Gazetede Bakanlar Kurulu Kararıyla yayımlanmış bulunan İç Denetçilerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkındaki Yönetmelik'te de iç denetim için beş adet denetim uygulama sahası tespit edilmiştir. Bunlar; 1. Uygunluk Denetimi 2. Performans Denetimi 3. Mali Denetim 4. Bilgi Teknolojisi Denetimi ve 5. Sistem Denetimidir.

2. Maliye iç denetime neden şaşı bakar?

2006 ? 2007 sürecini kapsayan iki yıllık uygulama ve iç denetim sertifika eğitimlerinin tahlili sonucundan çıkarılabilecek bir ders varsa, o da iç denetim Türkiye uygulamasının, evrensel iç denetim uygulaması ve tanımıyla pek bir ilgisinin bulunmadığıdır. Daha da kötüsü, bu işin sekteye uğratılması niyetinin okunabilecek düzeye gelmiş olmasıdır.

Şöyle ki: Maliye Bakanlığı tarafından sevk ve idare edilen tüm iç denetim düzenlemelerinde (Bakanlar Kurulunca yayımlanan yönetmelik, kısmen hariç tutulabilir) ve uygulamalarında iç denetçilere iç kontrol memuru veya muhasebe denetmeni muamelesi yapılmaktadır. Eğer bu işin adı iç denetim konulacaksa, birilerinin, (IIA) Uluslararası İç Denetçiler Enstitüsü'nün (http://www.tide.org.tr/TIDEWEB/IcSayfa.aspx?kodal=254), iç denetimi tarif ettiği şekliyle ve standartlarına uygun olarak kabullenmek/sindirmek zorundadır.

Bu süreçte, ipe un sermenin ve samimiyetsizliğin Maliye tarafından benimsenmiş olduğunu iki örnekle ortaya kayabiliriz:

Mevcut imkanları elverdiği halde, bugüne kadar kendi (17) iç denetçisine oturabilecekleri bir oda bile tahsis etmemiştir. Maliye Bakanlığı İç Denetim Birimi Başkanlığı, pilot iç denetim birimi olmasına rağmen; kamudaki 200'den fazla iç denetim birimine örnek olarak gösterilebilecek hangi icraatı yapabilmiştir? Yapamamıştır. Çünkü yaptırılmamıştır.

2006 ? 2007 yıllarında atanan yaklaşık 500 iç denetçinin sertifika eğitimlerinin neden hala tamamlanamadığının cevabı yoktur ortada. Maliye Bakanlığının emrinde olan İç Denetim Koordinasyon Kurulu tarafından yayımlanan Strateji Belgesinde (http://www.idkk.gov.tr/web/guest/Strateji_belgesi_2008_2010); iç denetçilerin 2008 yılını, danışmanlık yaparak geçirmeleri daha doğrusu geçiştirmeleri önerilmektedir.

3. Kamer GENÇ haksız mı?

Bugüne kadar, Bakanlıklarda, Müsteşarlıklarda, Genel Müdürlüklerde, İl Özel İdarelerinde, Belediyelerde ve Üniversitelerde ataması yapılan 800'e yakın iç denetçi; boş boş geziyorsa, sahipsiz ve de ne yapacaklarını bilemez bir haldeyse, aldıkları parayı hak edememenin vermiş olduğu vicdani rahatsızlıkla boğuşuyorsa;

Yine Kamer GENÇ'in 9 Şubat 2008 Cumartesi TBMM Genel Kurulunda (http://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/tutanak_b_sd.birlesim_baslangic?P4=20078&P5=H&page1=3&page2=3) yaptığı konuşmada ifade ettiği gibi, bugüne kadar iç denetçiler ?bir tane bile rapor düzenlememişlerse? bunun vebali ve sorumluluğu Maliye Bakanlığındadır. Başkasında değil.

Bu yöndeki eleştirilere Maliye'nin cevabı şu olacaktır; ?sertifika eğitimleri devam etmektedir?. Eğitim denilen şey de; 180 kişilik sınıflarda, çoğunlukla vasıfsız elemanların/memurların gelip ders anlattığı, yetersiz içerikli, zevahiri kurtarmak türünden zaman öldürmek maksadıyla yapılan lafügüzaf bir iştir.

Bu kaynak/zaman israfına, bu adam/zaman savurganlığına birilerinin artık dur demesi gerekmektedir.

4. Başbakanlık devreye girmelidir

Maliye Bakanlığı ne yazık ki iç denetimi/iç denetçileri kurbanlık koyun misali bir yerlere ikram etmek derdindedir. İç denetçilerin bu belirsizlik ortamında motivasyonları sıfırın altındadır. Maalesef bu hissiyatı dillendirebilecek bir otorite de ortada yoktur.

Hükümet; (http://ekutup.dpt.gov.tr/program/2008_programi.pdf) -sayfa 83- Haziran 2008 tarihine kadar, İç Denetim Koordinasyon Kurulunu, kamu iç denetim sistemini geliştirmek ve koordine etmek ve de bağımsız ve tarafsız bir organ olarak yerine getirmek üzere yeniden yapılandırmayı planlamaktadır.

Bu fırsat iyi değerlendirilmeli ve kuzu kurda zimmetlenmemelidir. İç denetimin önünün açılması için İç Denetim Koordinasyon Kurulu Maliye Bakanlığı yerine Başbakanlığa bağlanmalıdır. İç denetimin geleceği, itibarı ve bağımsızlığı buna bağlıdır.

5. Özetle

Başbakanlık yerine Maliyenin güdümüne/insafına bırakılacak bir iç denetimden bir şey beklenmemelidir:

Maliye bugün itibariyle; kamu yönetimi reformunun en önemli ayağını oluşturan, teftiş kurullarının transformasyonunun büyük üstatlar (!) sayesinde sekteye uğramasına, iç denetimin aciz bırakılması ve de düşkün hale getirilmesine göz yummaktadır, perdelemektedir. Maliye kendi içindeki bürokratik taht kavgalarına iç denetimi kurban vermektedir. Bugüne kadar, Harcanan emeğe, zamana ve kamu kaynağına yazık olmuş demektir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber